(Bu yazının farklı bir versiyonu Radikal gazetesi için kaleme alınmıştır. Okumak için tıklayınız ) Geçtiğimiz Cuma (4 Aralık) Hrant Dink Vakfı’nda ‘Somut Olmayan Kültürel Miras’ konferansının ‘Kültürel Miras ve Yemek’ panelini bir cümle ile özetleyin…Continue Reading
Ailenin tüm kadınları bir kazan etrafında toplanmış, evde bir telaş, bir kargaşa… Tuzu kontrol edildi mi? Aman içinde kemik parçası kalmasın! Abi gel senin kolların güçlü, bir de sen vur kaşıkla… Tüm bu titizlenme çocukken bize…Continue Reading
Bazı yemekler her zaman yapılmaz. Bazı günler için özenilerek yapılır. Martedella da benim ailemde bu şekilde yerini korudu seneler boyu. Bayramlar sofralarında ve ailenin bir araya geldiği diğer sofralardayerini aldı. 1900’lerin başlarından beri Hristiyan ailelerin sofra sohbetlerine tanık oldu. Bir Fransız…Continue Reading
Düberki deriz biz Antakyalılar Antakya’nın tuzlu yoğurduna. Tuzlu yoğurt, kaynamış yoğurt olarak da bilinir. Kaynamış yoğurdun Arapçasıdır düberki. Keçi sütünden yapılan yoğurdun odun ateşi üzerine konulan yayvan bir bakır kazanın içerisinde kaynayana kadar karıştırılarak pişirilir…Continue Reading
2014 FIFA Dünya Kupası çeyrek finalleri bu akşam başlıyor. Futbolu sevmese bile Dünya Kupası’nı heyecanla takip edenlerin sayısı az değil. Grup maçları sırasında benim gibi Gök Mavilililer (Azzurri) İngiltere’yi yendiklerinde sevinçten uçarlar, Kosta Rika ve Uruguay’a…Continue Reading
Yeşil çay, kırmızı fasulye ve çörekotu… Eminim ki birçoğumuzun aklının ucundan bu üç malzemeyi tatlı yaparken kullanmak geçmez. Herkes gibi benim de geçmezdi… Ta ki Asya’da ilk durağım Hong Kong’a gidene kadar. Öyle yüzünüzü ekşitmeyin…Continue Reading
