Ne yalan söyleyeyim, bugün içimden pek de yazmak gelmedi ama kendime söz verdim bu sayfayı ne olursa olsun boş bırakmayacağım diye. Bu haftasonu kayınbabamı kaybettik. Üzgünüz. Aslında, komiktir, böyle bir günde bile yemek hayatın merkezindeydi. Başsağlığı için eve gelenler çaylar, kahvelerle karşılandı. Belki yenir diye alelacele alınan su böreği ve tatlılar tabaklarda bekledi. Söyleyecek söz bulamayanlar, göz göze gelmekten kaçınanlar için kaçış yolu oldu. Onu yeterince tanıyanlar yaşanmış anıları dillendirdi. Benim ise onunla en güzel anım yine yemek üzerinden olandı. Ziyaretine her gittiğimizde yaptığı mercimek çorbasının tadı hala damağımda. Mercimek çorbası yapmak kadar kolay bir şey yoktur ama o çorba başkaydı. Her seferinde tarifini isterdim. Ama bir türlü alamadım.
Bu hafta birkaç yazı toplamıştım neyse ki… İlginizi çekeceklerini umarım.
Bu yazıları okumayı unutmayın…
Panda çayı… Pandaların gübrelediği çaylar dünyanın en pahalı çaylarından.
Bayatlamaya yüz tutmuş ekmeklerinizi değerlendirmenin 21 yolu…
Herşeyi mevsiminde yemek lazım. İşte mart ayı için güzel fikirler…
Benim için büyük sorundur baharatlarımı düzenlemek. İşte birkaç püf noktası.
Nasıl bir uyku uyuduğunuz yemek yeme alışkanızı etkiliyormuş. Biliyor muydunuz?
Bir Tarif…
İyi haftalar…
