Enginar’ın Antakya mutfağında yeri olduğunu söylemek zor. Bizim aileye girişi pek hoş bir vesileyle olmadı ama hikayesi ilginçtir: Babama boyun fıtığı olduğu teşhisi konunca doktor ameliyat yapmaya karar veriyor ama anestezist karaciğer değerlerini çok yüksek buluyor ve ameliyata alamayacağını söylüyor. Durum biraz da acil. Anestezist babama günde üç öğün enginar yemesini söylüyor. Enginar karaciğeri temizliyormuş. Babam bir hafta boyunca günde üç öğün, her öğün üçer tane enginar yiyor, sabah kahvaltısı da buna dahil! Ve bir hafta sonra karaciğeri ameliyata engel olmayacak değerlere sahip oluyor ve ameliyat olabiliyor.

Babamın dediğine göre yılda 63 tane enginar karaciğeri yeniliyor! Lafı uzatmayalım. Babamın tarifini onun da izni ile paylaşıyorum.

İçindekiler:

• Enginar⎮6 küçük ya da 3 büyük
• Havuç⎮1 büyük
• Patates⎮1 orta boy
• Bezelye⎮2 avuç
• Arpacık soğan (isteğe bağlı)⎮12 adet
• Limon⎮1 adet
• zeytinyağı
• tuz
• toz şeker

Enginarları pişirmeye başlamadan önce, havucu ve patatesi küçük küçük doğrayın. İki avuç bezelye ile birlikte  zeytinyağında kavurun. Arpacık soğanları da ekleyin. Havuç ve patates yumuşamaya başladığında enginarların üzerine hazırladığınız bu garnitürü paylaştırın ve kapaklı bir tencereye dizin. Limon suyu ve zeytinyağını enginarların üzerinde gezdirin. Hatta birer her enginarın üzerine bir dilim limon ekleyebilirsiniz. Kapağı kapatıp orta ateşte 1-2 dakika enginarların su bırakmasını bekleyin. Tencerenin dibine enginarların hizasını geçmeyecek kadar su ekleyin. Kısık ateşte 30 dakika pişirin.

Yanına sade bulgur pilavı güzel gidebilir, biraz da nane ile tavsiye ederim. Unutmadan söyleyeyim. Zeytinyağlı enginar aynı zamanda rakı mezesi olarak sunulabilir. Rakı karaciğere yüklenirken, enginar temizlesin diye…