Hayallerinizi yakalamak için kararlılıkla ilerlemeli, olumsuzlukların sizi devirmesine izin vermemelisiniz. Şef de size bunu hatırlatan filmlerden biri. Şef Carl film boyunca çok iyi yaptığını bildiği  işten yaşadığı olumsuzluklara rağmen vazgeçmez. Daha çok çalışır ve sonunda da hakettiği başarıyı yakalar.

Şef Carl’ın hikayesi sevdiğiniz işi yapmanızı ve onu saygıyla ve sabırla icra etmenizi öğütlüyor bir anlamda.  Kendi yaptığı yemekleri beğenmeyen bir gurme ile yaşadığı  tartışma sonrası işini kaybeden şef, gezici kamyonuna kurduğu mutfağında Küba sandviçleri yapmaya başlar. Bu sırada yaz tatilinde olan oğlu ona sandviçlerin tost makinasında pişirilmesi aşamasında yardım etmektedir. Böylece oğlu ile daha önce kuramadığı kadar güzel bir ilişki kuran Carl ile oğlu arasında geçen diyalog  filmin en etkileyici anlarından.  Çocuk azıcık yanmış bir sandviçi müşteriye servis etmek ister, babası onu kenara çeker ve bedava bile olsa yanmış bir sandviçi servis etmesinin ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalışır. Yani yaptığı altı üstü bir sandviç de olsa bunu çok iyi yapmalıdır. Bu işine olan saygının gereğidir.

Film boyunca gidilen şehirden alınan oraya özgü, taze malzemelerle harikalar yaratır şef. Siz de benim gibi lezzeti taze ve pratik olanda bulmayı seviyorsanız bu filmi ağzınız sulanarak izleyeceksiniz.