Haz 152011
‘Kur Masayı Madam Despina!’

“Kur masayı Madam Despina

Kirli beyaz, muşamba örtüleri ser

Çek sediri asmanın altına

Yanında bir ince Müzeyyen abla”

(Sezen Aksu’nun seslendirdiği sözleri Meral Okay’a ait olan şarkı.)

Benim ilk Despina Restaurant’a gidişim 2010 yılında çok sevgili asistan arkadaşlarımın ayarladığı bekarlığa veda vesilesi ile oldu. Mekana girerken Madam Despina’nın resmi karşıladı bizi. Meğer Madam Despina 2006 yılında vefat etmiş. Madam’ın vefatından önce mekan nasıl bir yermiş pek bilmiyorum ancak Sezen Aksu’nun ‘Yine mi Çiçek’ şarkısı tahminler yürütmeme yardımcı oluyor. Ölümünden sonra Hürriyet gazetesinde çıkan habere göre Madam Despina 1919 yılında Gökçeada’da doğmuş. Ailesi Yunanistan’a göç etmiş ancak kendisi İstanbul’da kalmayı tercih etmiş, Moda Teras Gazinosu’nda konsomatris olarak çalıştıktan sonra 1946 yılında Despina’nın Meynanesi’ni Esentepe’de açmış. Evlendikten sonra eşini kaybetmiş ve 1970’lerde Madam Despina adlı Kurtuluş’taki meyhanesini açmış. Kalan yaşamı boyunca gelirini iyi bir yaşam kurmaya ve hayır işlerine harcamış. 1990’larda şeker hastalığı ilerleyince bacağı kesilen Madam Despina mekanı aynen korunması şartı ile devretmiş.

Bugün mekan halen İstanbul’un en güzel meyhanelerinden biri olma özelliğini koruyor. Muşamba örtüler ve mekanın sadeliği insanı etkiliyor. Mezeler ise bir harika! Eğer mekana gün batımından önce gittiyseniz, gün batımı ile beraber geceye geçiş yapıyorsunuz. Müzik başladığında mezelerin güzelliğinden mi yoksa rakının kadehte durduğu gibi durmayışından mı bilinmez, tabii ki mekanın sade güzelliğinin yarattığı sarhoşluğun da etkisi ile dostlarınızla çalgılı, danslı bir eğlencenin sonunda ‘amanın yine mi güzeliz yine mi çiçek’ diyerek güzel anılarla ayrılıyorsunuz mekandan.