Ağu 252016

İtalya depremi öğretiyor… Yemek sadece yemek için değildir!

İtalya depremi öğretiyor… Yemek sadece yemek için değildir!

Çarşamba sabahı İtalya güne kelimenin tam anlamıyla sarsılarak uyandı. 6.2 büyüklüğündeki bir deprem Lazio, Umbria, Marche ve Abruzzo’nun çevrelediği alana ve orada yaşayanlara büyük zarar verdi. Geriye çok sayıda ölü, çok sayıda yaralı ve çok büyük bir acı kaldı.  Yıkıntılar içinde acı ile bekleyen insanlar, enkaz altından gelebilecek yardım isteyen bir ses, bir umut… Çoğumuzun haber kanallarının 1-2 dakikalık özetleriyle öğrendiği bu acı hikayeler bize yabancı değil aslında.  Türkiye defalarca böyle depremlerle ve hatta daha büyükleri ile sarsıldı. Dolayısıyla uzmanların benzer acılar yaşanmaması için İstanbul’u sarsacak deprem uyarısı yaptığı bu günlerede başkalarının tecrübelerine ihtiyacımız yok gibi gözükebilir. Ancak ünü dünyaya yayılmış İtalyan Mutfağını ve şeflerinin tecrübelerini depremin yaralarını sarmak için kullanan İtalyanlardan öğreneceğimiz çok şey var.

Depremin üzerinden 24 saat geçti geçmedi, İtalyan gazeteleri İtalya bir kez daha ağlıyor diye duyurduğu deprem sonrası İtalyan restoranlar kollarını sıvadı. Yaklaşık 600 restoran menülerine domates bazlı bir sos ile yapılan bölgenin geleneksel yemeği Spaghetti all’Amatriciana‘yı koyarak servis edilen her tabak için İtalyan Kızılhaçı’na 2 Euro bağış yapacaklarını Uno lo mettiamo noi, uno lo aggiunge il cliente yani 2 Euro’nun biri bizden biri müşteriden diyerek duyurdular. Yerle bir olan şehrin geleneksel yemeğinin yardımı ile ayağa kalkma çabasını takdir etmek gerekiyor.

İyileşmenin bir yolu olarak yemek (Food as a way of recovery) anlayışı İtalyanlar için yeni değil. 2012 depremi sonrası dünyaca ünlü İtalyan Şef Massimo Bottura’nın risotto caccio e pepe adlı yemeğinin hikayesi birçok yerde yer aldı (Chef’s Table 1. Sezon 1. Bölüm; http://www.saveur.com/article/food/massimo-botturas-revolutionary-risotto) ancak burada  tekrar etmeye değer. Bottura’nın pirinç ve parmesanı kullanarak yaptığı bu yemek depremde zarar gören Emilia-Romagna bölgesinin pirinç eken köylülerini zarar etmekten, parmesan tekerleklerini dökülmekten, peynir sektöründeki bir çok firmayı kapanmaktan ve çalışanlarını da işsiz kalmaktan kurtardı. Sadece maddi ve manevi zararı azaltmakla kalmadı İtalyan Mutfağına önemli bir katkı sağlamış oldu. Şefin  zarar gören parmesanlardan maksimum verimi almak için parmesanları suda pişirip krema haline getirmesi, bir gece dolapta beklettikten sonra risotto yapımında kullanılan broth ve parmesanı elde etmesi ve tüm bu malzemelerle bir yemek yaratma çabası da övgüyle karşılandı.

İtalya yaşadığı iki depremde de yemeğin sadece yemek için olmadığını gösterdi. Gönül ister ki deprem hiç yaşanmasın, insanlar ölmesin, gönüller yara almasın. Hatta deprem kaçınılmaz değildir denilerek gerekli önlemler alınsın. Ancak maalesef olmuyor, bu tip trajediler yaşanıyor, insanlar kaybediliyor, şehirler yıkılıyor, tarihi değerler yok oluyor. Sonrasında yapılanlar ancak ufak iyileştirmeler sağlayabiliyor. 2012’de ve bugün yaşanan acı tecrübe sonrasında  yemek yolu ile yapılan iyileştirmeler de bu ufak ama önemli çabalardan birini gözler önününe seriyor.