Haz 142021

G-7 Zirve menüsü: Sürdürülebilir gıda, küresel ısınma ve Brexit

G-7 Zirve menüsü: Sürdürülebilir gıda, küresel ısınma ve Brexit

Foto: Andrew Parsons /Mirror

Cornwall’a özgü kalkan balığı, yerli patates ve Cornwall’a özgü peynirler, deniz mahsülleri… Bunlar geçtiğimiz haftasonu İngiltere’nin Cornwall şehrinde gerçekleşen G7 zirvesinin katılımcılarının küresel meseleleri ele alırken zirve için düzenlenen yemeklerde tükettikleri gıdalardan sadece bazıları. Bu yıl yaklaşık bir buçuk senedir süregelen Covid 19 salgını sebebi ile oldukça yoğun olan gündemi değerlendiren G7 liderleri, zirve çerçevesinde İngiltere’nin ev sahipliğinin damga vurduğu biri Eden Park’ta Kraliçe Elizabeth’in yer aldığı diğeri ise Carbis koyunda barbekü partisi şeklinde düzenlenen iki akşam yemeğinde bir araya geldiler. Bu önemli toplantı için hazırlanan menü son yıllarda tartışageldiğimiz Brexit, küresel ısınma ve sürdürülebilirlik gibi konularda mesajlar içermesi sebebiyle dikkat çekiyor.

Politikacıların bir araya geldiği bu tip toplantılarda düzenlenen resmi yemeklerin menülerinin toplantı öncesi ya da sırasında gündem olmasını artık yadırgamamak gerek. Aslına bakarsanız zirve menülerinin ‘liderler zirve sırasında ne gibi yiyecekler yiyorlar’ gibi magazinsel çıkarımların çok ötesinde, siyasilerin misafirlerini hangi ruh hali ile ağırladıkları, ne gibi mesajlar vermek istedikleri ya da toplantı sırasında sundukları bakış açısının bütünselliğini göstermek gibi bir önemi bulunuyor. Yemekli toplantılarda yemeğin hangi koşullarda gerçekleştirildiğinin tarafların siyasi duruşları konusunda bize neler söylediğini 2018 yılında ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında gerçekleşen öğle yemeğinde[i] gözlemleme fırsatı bulmuştuk. Bu çerçevede ertesi sene iki lider arası yapılan görüşmeler sırasında planlanan öğle yemeğinin iptal edilmesi[ii] ve Amerikalı diplomatların otel odalarına civardaki ünlü fast-food zincirinden temin ettikleri burgerler ile dönmeleri iki taraf arasında nükleer silahları azaltma konusunda anlaşmanın sağlanamadığını ve görüşmelerin gergin geçtiğini gösteriyordu. Son olarak yakın zamanda İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i Brüksel’de bir araya getiren akşam yemeğinde[iii] tüketilen gıdalar Brexit sürecinin masaya yatırıldığı günlerde pek de tesadüfi değildi. Hükümet düzeyinde gerçekleştirilen yemekler, devletlerin ya da uluslararası örgütlerin katıldığı, yer yer organizasyon sahibi ülkenin kendi gücünü ortaya koymak amaçlı yemeği araç olarak kullandığı bu gibi zirve yemeklerine culinary diplomasi örneği olarak son yıllarda sıkça rastlamaktayız.

İşte tam da bu nedenle İngiltere’nin Cornwall şehrinde gerçekleştirilen G7 zirvesi kapsamında Cuma ve Cumartesi akşamları liderleri bir araya getiren akşam yemeklerinin menüleri Başbakan Boris Johnson’ın zirve boyunca yaratmaya çalıştığı gündemi anlamamız açısından dikkat çekici. Zirveyi yorumlayanlar Boris Johnson’ın son yıllarda uyguladığı obezite karşıtı politikalar ile menüde yer alan kolori değeri yüksek yiyecekler arasındaki ironiyi espirili bir şekilde dile getirseler de Boris Johnson’ın zirvede konuşulmasını hedeflediği konuların yansımasını menüde görmek mümkün. Öyle ki, her yıl G7 kapsamında ön plana çıkan küresel ekonomi, sağlık ve eğitim konuların yanısıra, zirvenin web-sitesinde[iv] de yer alan “yeniden daha iyi inşa et” (Build Back Better) anlayışı çerçevesinde koronavirüs sonrası dünyada iyileştirmeler için kolları sıvama, bu çerçevede daha ‘adaletli, yeşil ve müreffeh’ bir dünya hedeflerinin altı çiziliyor. Bu istekler zirve sırasında çevre aktivistlerinin de eleştirilerine hedef olan zirvenin ardından gerçekçi ve uygulanabilir politikalara evrilebilir mi bilinmez ancak dünyada artan gıda, çevre ve sürdürülebilirlik taleplerine ve hassasiyetlerine zirve menüsü üzerinden sembolik düzeyde gönderme yapılmaya çalışıldığı aşikar.

Zirvenin menüsünde iki nokta dikkat çekiyor. Bunlardan bir tanesi, belki de en önemli olanı, yerel ürünlere yapılan vurgu. Karbon ayak izi konusunda hassas bir zirve olacağının önceden duyurulan Cornwall zirvesinde, gıda ve çevre konularında uzmanların ve çevre aktivistlerinin küresel ısınmaya karşı alınması gereken önlemler çerçevesinde altını çizdiği yemek mili (food mile)[v] konusuna özellikle dikkat edildiğini gözlemlememiz mümkün. Bu çerçevede zirve yemekleri hazırlanırken birçok ürünün 100 mil prensibine sadık kalınarak yerel üreticiden temin edildiğinin ve bu zirvenin neden olacağı karbon ayak izinin minimize edilmeye çalışıldığının altı çiziliyor. Cuma günü akşamının menüsünde ana yemekte ön plana çıkan kalkan balığı, yerel patates, civardaki Padstow Kitchen Garden‘dan temin edilen yeşillikler, bölgeye özgü peynirler bu anlayışın bir yansıması gibi. Ayrıca zirve yemeğini hazırlayan Şef Adam Handling bir röportajında[vi] menü dizayn edilirken yine çevre ve gıda ilişkisi düşünüldüğünde en önemli konulardan olan zero waste yani sıfır atık prensibine dikkat edilmeye çalışıldığını bu çerçevede etraftan temin edilen farklı otların yemeklerde kullanıldığını ifade ediyor.

Brexit sonrası İngiltere için zirvenin yemek üzerinden iletilen bir diğer mesajı da İngiliz mutfağının tost ekmeği üzerinde yenen fasulyeden ya da balık ve patates kızartmasından (fish and chips) fazlası olduğu. Menüyü hazırlayan şef, İngiliz mutfağını oluşturan en önemli unsurun kullanılan yerel malzemeler olduğunun ve bunların birçoğunun dünyanın en iyi ürünleri olduğunun altını çiziyor. Gözden kaçmaması gereken bir diğer nokta da deniz ürünlerinin, özellikle de kalkan balığının menüde bulunması ve balığın yerli balıkçılar tarafından temin edildiğinin altının çizilmesi. Hatırlamak gerekirse, Brexit süresince tartışma yaratan konulardan biri İngiltere’nin Avrupa Birliği (AB) üyesi olduğu süre boyunca kendi münhasır ekonomik bölgesinden çıkan deniz ürünlerinin sadece bir kısmına sahip olabilmesiydi. Bu nedenle Brexit, İngiltere için denizler üzerinde hakimiyeti yeniden temin etmek anlamına geliyor ve İngiltere’nin AB’den ayrılması söz konusu olduğunda münhasır ekonomik bölge üzerindeki balıkçılık aktivitelerinin ve bu aktivitelerden doğan gelirlerin tekrar düzenlenmesi gündeme gelmişti.

G7 zirvesi için Cornwall şehrinin seçilmesi de ayrıca dikkat çekici. Cornwall İngiltere’nin kendine özgü yeme-içme pratikleri olan şehirlerinden biri. Bu zirve menüsüne dahil edilmese de bölgeye ait ortaçağdan beri yapılagelen bir çeşit böreği olan Cornish Pastry coğrafi işarete sahip. Bununla birlikte şehrin son yıllarda İngiltere’nin gastronomi merkezi haline geldiğini de görmekteyiz. Cornwall aynı zamanda enerji tasarrufu, daha az çevre kirliliği, geri dönüşüm gibi kavramları biraraya getiren yeşil inovasyon anlayışının da merkezi olarak görülüyor.[vii]

Sonuç olarak, yedi ülke ile birlikte AB ve davetli olarak zirve kapsamında bazı toplantılara katılan Avustalya, Hindistan, Güney Kore ve Güney Afrika liderlerini bir araya getiren zirvenin menüsünde özellikle AB’den yeni ayrılmış ev sahibinin ve dışarıda çevre ve gıda sürdürülebirliği konusunda somut adımlar adılmasını talep eden aktivistlerin hassasiyetlerinin ön plana çıktığını söylemek yanlış olmaz. Şu bir gerçek ki, menüde yer alan yerel ürünler, yerli balıkçılar tarafından tutulan deniz ürünleri ve kendine özgü bir İngiliz mutfağı vurgusu Brexit gerçekleşmiş olsa bile ona dair tartışma ve düzenlemelerin bir süre daha süreceğini gözler önüne seriyor. Çevre, gıda ve sürdürülebilirlik konularında verilen mesajlar ve bunun zirve menüsüne yansıtılması da önem taşımakla beraber G7 zirvesi sırasında şehirde gerçekleştirilen protestolara kulak verdiğimizde çevre, gıda ve sürdürülebilirlik üzerinden verilen tüm bu mesajların göstermelik olabileceğini, birçok protestocunun deyimi ile bu alanda adımlar atmak için bir niyet göstergesi olmadığının düşünüldüğünün de altını çizelim.

[i] Beylunioglu, Anna Maria (2018) “Buzları Eriten Öğle Yemeği:Kuzey Kore-ABD Zirvesi, http://mutfaktakiakademisyen.com/buzlari-eriten-ogle-yemegi-kuzey-kore-abd-zirvesi/

[ii] O’Grady, Siobhan (2019) “A shared dinner, a canceled lunch: What Trump and Kim did — and didn’t — eat in Vietnam” The Washington Post, https://www.washingtonpost.com/world/2019/02/28/shared-dinner-canceled-lunch-what-trump-kim-did-didnt-eat-vietnam/

[iii] Beylunioğlu, Anna Maria (2021) “Yemek, Kimlik, Diplomasi: Yemek Sadece Yemek Değildir”, Fikirturu, https://fikirturu.com/jeo-politik/yemek-kimlik-diplomasi-yemek-sadece-yemek-degildir/

[iv] https://www.g7uk.org

[v] La via Campesina (2014) “Food Sovereignty: 5 steps to cool the planet and feed its people” https://viacampesina.org/en/food-sovereignty-5-steps-to-cool-the-planet-and-feed-its-people/

[vi] Barrie, Josh (2021) “G7 summit: World leaders will tuck into velvet crab and lamb sweetbreads in Cornwall’s Carbis Bay”

[vii] https://www.gov.uk/government/news/uk-to-host-g7-summit-in-cornwall