Kas 152015
Evde Tantuni… Hem de Bıçak Arası…

İki hafta kadar önceydi. Kardeşim aradı. Çok kararlı bir sesle “Yarın sana geleyim tantuni yapalım” dedi. Böyle bir kararlılığa karşı koymak ya da hayır demek imkansızdı. Neden mi? Çünkü yıllardır İstanbul’da yaşayan bir insan olarak iyi tantuni yemeği özlüyorum. Evet, tantuniciler bir elin parmağı ile sayılamayacak kadar çok ama iyisini bulmak gerçekten çok zor. Hadi iyisini buldunuz diyelim, benim tantuninin en sevdiğim versyonu alan “açık ekmek” tantuniyi bulmak neredeyse imkansız… Ayrıca kendini öyle tanıtmasa da kardeşim gizli bir gurme ve çok da iyi bir aşçıdır. Ondan birşeyler öğrenme fırsatı bulacağım için çok şanslı hissettim kendimi… Evde tantuni kolay iş gibi gözükmedi ilk başta ama evet dedik bir kere…

Pek bilinmez ama tantuni eti makina kıyması değil, el kıymasıdır; bir diğer adıyla bıçak arası. Yapacağımız tantuni ziyafeti için eti kardeşim getirecekti, evinde antrikottan kesilmiş biftek varmış, 400 gram kadar. Yetmeyebilir diye düşündük bir an. Ee, her ne kadar Mersin doğumlu olsak da Antakya kökenlerimiz daha ağır basıyor… Böylece 200 gr daha et almak için yanımda güvendiğim bir marketin et bölümünde buldum kendimi. Etten anlıyor diye et bölümünde görevlendirdikleri arkadaşın limitlerini zorladım biraz. “Ne için kullanacaksınız?” diye sordu, ben biraz duraklayınca seçenekleri saymaya başladı: ızgara, yemeklik… Bıçak arası yapacam deyince bir sessizlik oldu. Anlamadı sanıyorum. Neyse antrikotumu alıp çıktım.

İçindekiler (6 kişilik)

  • pirzola et (dana antrikot ya da yağsız tercih ederseniz kontrafile)⎮600gr
  • domates⎮4 adet
  • maydanoz (saplarından ayrılmış)⎮Yarım demet
  • soğan⎮2 adet
  • tuz
  • sumak
  • karabiber
  • kimyon
  • pulbiber
  • lavaş ya da açık ekmek (lavaştan incedir, İstanbul’da bulmak zor olabilir)⎮10-12 adet

Tarif:

Sonunda büyük gün geldi çattı. Maydanozlar doğrandı, Domatesler küp şeklini aldı. Soğanlar gözlerimiz yaşartana kadar ince yarım ay şeklinde kıyıldı; tuz ve bolca sumak ile ovuldu.

En önemlisi de et bıçak arası yapılarak hazırlandı. Bunun için iki keskin bıçağı aşağıda gördüğünüz gibi ters şekilde tutup çekmek gerekiyor. Tantuni için yaptığınız bıçak arası çok da küçük olmamalı!

IMG_5841

output_8mpfvh

Sonra ne mi yaptık? Bıçak arası yapılan eti tencereye alıp üzerini kaplayacak şekilde su ile doldurduktan sonra küp küp kesilen domateslerden birazını el blenderı yardımı ile püre haline getirip etin haşlandığı suya attık. Suyunu çekene kadar bekledik (kazara suyunu fazla kaçırdığımız için, fazla suyu bir kaba süzdük ve bir kenarda beklettik).

IMG_5868

Sonra wok’a benzer bir tavada önce biraz sıvıyağı kızdırıp kıymayı içine attık; tuz, kimyon, karabiber ve en önemlisi de toz biberi serptik. Üzerine bir çorba kaşığı kıymadan süzdüğümüz sudan serptik (sadece su da olabilir). Lavaş ya da açık ekmeğimizi üzerine kapatıp biraz ıslattıktan sonra tezgaha alıp malzemelerini ekledik. Önce kıyma, sonra maydanoz ve sumaklı soğan ve biraz da domates. İsteğe göre de biraz limon. Sonra da dürüm gibi sarıp sıcak sıcak yedik…

Bunca lafın ardından evde tantuni yapmak size biraz zahmetli gibi gelmiş olabilir. İnanın hiç öyle değil. Sonuçta tattığınız lezzet size bütün yorgunluğunuzu unutturuyor. Ayrıca sokakta emek sarfetmeden yiyip geçtiğimiz bu yemekleri evde yapmak aldığımız hazzı en az iki katına çıkarıyor .

Günün sonunda ben evde ailecek yapılan bu yemeklerin sokakta ya da restoranlarda yediklerimizden daha lezzetli olabileceğini teyid ederken, kardeşim de tantuni ustası olma yolunda bir adım daha atmış oldu. Aşağıda fotoğrafta gördüğünüz kocama gelince… Ona da yaptığımız tantunileri afiyetle yemek düştü.

IMG_5864